Posts

Hayatın İçinden Bir Rol: Anne olmak

Image
İlk kez anne olmak istediğim zamanı hatırlıyorum da aslında birçok kişi gibi bebeklere olan sevgim ve Amerika’daki yalnızlığımdan çok etkilenmiştim bu kararı alırken. (Ki şimdi düşünüyorum da böyle büyük kararlar bu şekilde alınmamalıdır :))             Hem de sevgili eşimle bizi tam bir aile yapar diye düşünmüştük bir bebeğimizin olması.  Çok şükür yaptı da...    Bence bir çocuğunuzun olması bir daha aynı kişi olamayacağınız demek. Bir çocuk büyütürken sizde onunla beraber hem ruhen hem de bedenen büyüyorsunuz, gelişiyorsunuz, değişiyorsunuz.  Bir yerlerde eskiden bir söz okumuştum “ çocuğunuzun olması demek kalbinizi geri kalan hayatınız boyunca bedeniniz dışında taşımanız demektir” diye.  İşte tam da böyle bir şey çocuk sahibi olmak.  Ve tabi bir de bitmek bilmeyen annelik vicdan azabı var.  Ne yaparsanız yapın daha iyisini yapabileceğinizi size söyleyen o ses.  Mesela çocuk şeker yemek ister.  İzin verirsiniz; iç ses: neden izin verdin keşke sağlıklı bir

İkinci Kez Anne Oldum

Image
Hayatıma dair detayları koyma fırsatım olmadı henüz ama bunu yazmazsam olmaz. 2015 yılında ilk kez anne olmuş ve minik kızımı kucağıma almıştım. Ve 29 ağustos 2019 günü ikinci kez anne oldum ve minik oğlumuz ailemize katıldı. Amerika’da oda süslemek pek yaygın değil. Zaten bende abartıyı sevmiyorum kendi çapımızda birşeyler yaptık :) Kokulu sabunlarımız pek sevimliydi Kapı süsümüzünde el emeği olmasına özellikle önem verdim.  Gerçek değerler asla ölmez bence.  Mini mini tatlı bir ikram köşesi oldu İsim kurabiyelerini ben yaptım profesyonel değilim ama fenada olmadılar :) Bu çok sevimli cakepoplarda arkadaşım Gülay’ın hediyesi Şeker hamurundan yaptığı küçük mavi tulumlara bayıldım💙 Tatlı arkadaşlarım Ayşegül ve Nilüfer’in kendi elleriyle hazırladıkları oda süslemeleri 💙 Resimde tam çıkmamış ama hepsi çok güzeldi Bu köşeyi de yine arkadaşım Ayşegül hazırladı.  İnsanın ince fikirli arkadaşlarının olması muhteşem

ABD için F1 Öğrenci Vizesi Tecrübemiz

Yıl 2014... Ben ve eşim o zamanlar Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi son sınıf öğrencisiyiz ve nişanlıyız. Amerika’ya gelme fikri kayınpederimden yani Bahattin babamdan çıktı. Ardından Ankara’da öğrenci vizesi işlemlerini halleden bir yerle iletişim kurduk. Burası bizi Amerika’da bir dil okuluna kaydettirdi. Okuldan bize bir davetiye geldi. Geri kalan evrakları da hazırladık. Bir pazartesi günü eşim vize görüşmesine gitti. Ankara’da konsolosluk önünde büyük heyecan ve sıkıntı içinde bekleyen bir grup vardır. Dualarla içerdekine yardımcı olmaya çalışan işte bende o şekilde bir bekleyişle Ali’nin çıkmasını bekledim :) Nasıl heyecanlıyım ama nasıl... Ali çıktı elinde bir kağıt ve cevap “hayır” Ben şok! Size vize vermediklerinde elinize neden vermediklerine dair hiç de açıklayıcı olmayan bir kağıt veriyorlar. Ertesi günde benim randevum vardı ama dürüst olmak gerekirse ümitsizdim. İçeri girdiğimde ortamdaki herkes gergin ve stresli bir bekleyiş içindeydi. O

Günün En Güzel Saati

Image
Aradan yıllar geçmiş ilk yazıyı yazdığımdan beridir... Halbuki ne hevesle başlamıştım yazmaya devamını getirmemem ayıp olmuş doğrusu... Bi bakıma kendimi teselli edebilirim aslında 'anlatacak cok şey birikti ' :) Ama önce başlığa değinmek istiyorum Benim için bugünün en güzel saati tam da şuan  Kahvemi yapmış gelmişim  Ne zamandır blog yazmaya başlasam da kendi kendimle dertleşme seansı olsa diyordum  E herşey hazır madem anlatayım bende  2015 yılında ilk ve bir süreliğine son yazım olan postu paylaştığımda yalnızlığımdan dem vurmuştum Çünkü yalnızdım  Okulu bitireli... Evleneli... Ve Amerika'ya yerleşeli sadece aylar olmuştu. Dil okulu için gelmiştik ve kimseyi tanımıyorduk Hayatımda ilk defa yurtdışındaydım ve sadece filmlerden az çok doğru yanlış bildiğim bir ülkedeydim Eşim vardı ama onun içinde herşey çok yeniydi Anlayacağınız bayaa bayaa yalnızdık biz Neyse konuyu çok uzatmayayım  Zor zamanlarımız oldu birçok sebepten dol

Herkese Merhaba

Ufak bir giris yazim olsun istedim. Kullandigim bilgisayardan dolayi turkce harfler ne yazik ki yok :( Umarim bu okurken cok rahatsiz edici olmaz. Bloga baslama nedenim kendim gibi insanlarla duygu ve dusuncelerimizi paylasabilmek. Icten ice kendini yalniz hisseden ya da cevresindeki onlarca insana ragmen bir parcasi eksikmis gibi hisseden.. Yalniz degilsiniz aslinda, degiliz... Temel konu olarak yalnizligi almis olsam da eminim konusacak cok baska seylerimiz de olacak :) Tekrar gorusmek uzere :)